Doğaya boyun eğmeden ona hükmedemeyiz. ” Francis Bacon“
İnsan, doğanın yöneticisi ve yorumcusu olarak, doğa düzeni üzerindeki gözlemlerinin izin verdiği kadar eylemde bulunabilir ve nedenleri anlayabilir. Daha ötesini ne bilir, ne de bilebilir.” Bu ifadeler Bacon’ın doğa görüşlerini, insan ile doğaya bakış açısını ifade etmektedir. İnsan, ‘tabiat’ı anlar ve ona hükmeder. Bunu hem nesnelere hem zihne bakarak yapar. O’na göre, anlamak hükmetmektir, bilgi güçtür, bilmek yapmaktır’
Ressam eğitmen Fehmi Bildik “Doğaya Bakış” resim sergisinde, suluboya ve yağlıboya eserlerini, 12-26 Mart 2015 tarihleri arasında Akyol Art Center’de, plastik sanatlar alanında gerçekleştirilen sanatsal etkinlikle sanatseverlerle buluşturuyor. Sanatçı, suluboya, yağlıboya eserlerini kendine özgü tekniği ile çalışmıştır. Türk resim sanat tarihinin önemli isimlerinden Refik EPİKMAN’ın öğrencisi olan Fehmi Bildik, resim yapmayı ve öğretmeyi yaşam biçimi olarak kabul etmiştir.
Sanatçı, resimlerinde duyguyu esas almıştır. Eserlerinde dağları, ormanları, deniz kıyılarını, ilkbaharı, sonbaharı, kışı, güneşin doğuşunu, batışını, gökkuşağını resmetmiştir. Sanatçının, natürmort ve portre çalışmaları da vardır. Ataol Behramoğlu’nun dediği gibi ‘Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına’
Deve kemiği üzerine yaptığı manzara resimleri görülmesi gereken çalışmalarındandır.
Resimlerinde doğa birinci, fiğürler ise ikinci plandadır. Rengi ön planda tutan sanatçı, çalışmalarında, ışık ve yansımalar arasında fırçalarını sıklıkla kullanmıştır.
Sanatçı, “Antıochus Commagenıa” adlı tablosunu, sulu boyayla yağlıboya gibi çalışmıştır. Çalışma önemlidir. Çünkü sanatçı algının temel özelliklerinden biri olan ‘ayrıntıyı görebilme’yi başarı ile tablosuna yansıtmıştır.Ayrıntıyı görebilme, fark etme; algıyı artırmak için,onu bütünleyen, tamamlayan etkinliktir. Sanatçımızda, bilginin bir çok seviyesinin bilincinde olarak, neye önem vereceğine karar vermiş ve bunu vurgulamıştır. Kendince gerekli gördüğü o bilgi konusunda yoğunlaşmış ve ayrıntıyı fark etme için uygulama yapmıştır. Ayrıntıyı fark etme bir takım işaretlerle de ifade edilebildiği halde o bilgiyi kendince gerekli gördüğü gibi aktarmıştır.
Eserlerinde dış dünyaya ait olanı, ışığı, renkleri, tepkileri, hüzünleri işlemekte ve yakalanan anlık konuları yumuşak bir üslupla resmetmiştir.
Daha çok manzara resimleri çalışan sanatçının resimlerinde, ışığın dağıttığı görünümler romantik bir tarzda yapılmıştır. Romantik tarzı daha çok suluboya çalışmalarında etkili olmuştur. Yağlıboya çalışmalarında kalın boya kullanan sanatçı, fırça ve spatula ile şekil anlatımlarını oluşturmuştur.
Dış gerçek sembolizminin ilk önemli örneği olan Empresiyonizm de, tabiat ve eşya incelemelerini derinleştirerek optik presizyon bakımından mükemmel bir seviyeye eriştirilmek ve optik bilminin yasaları içinde konuyu dağıtmak önemlidir. Bu görevi Fehmi Bildik, suluboya ve yağlıboya resimlerinde başarı ile uygulamıştır.
Bir doğa dostu olan sanatçının “İnsan ve Sanatı- Çağdaş Sanatla Dost Olmak” başlıklı araştırması da mevcuttur. İstanbul Güzel Sanatlar Birliği Resim Derneği, Rekreasyon Derneği ve Fransız Ressamlar Derneği üyesidir.
Doğa düzeni üzerinde gözlemlerinin izin verdiği ölçüde, doğanın yorumcusu olmuştur. Sanatçı, hayal gücünü ve yaratıcı yanını kullanarak doğadan aldığı izlenimleri ayıklayarak onları birleştirmiş ve bir anlatıma dönüştürmüştür. Bu anlatım sanatçının kendi özgün anlatımıdır. Ritm etkisi iyidir çünkü, renk açık – koyu, öğelerin birbiriyle ilişkileri, hakim ve kontrast elemanlar, gölge-yarı gölge-açık durumlar, yerinde kullanılmıştır.
2003 yılında Ayla Akyol tarafından kurulan Akyol Art Center’de sanatçının toplam 58 eseri sergilenmektedir. Akyol Sanat Merkezi salonunu çevreleyen eserler birbirleriyle çokodaklı, farklı konuları, sanatçı kendine has diliyle, çevreleyici bir mantıkla okunabilecek bir atmosfer oluşturmuştur. Sergilenen eserlerin atmosferi serginin karakterine uygun kendi evinde sergileniyor gibidir ve dışardan gelen izleyicisini sakinleştirici niteliktedir.
Fehmi Bildik, deneyselciliğini ve gözlemciliğini eserlerine başarılı bir şekilde aktarmıştır. Resimlerinde, doğanın hem esiri hemde efendisi olduğunu göstermiştir. Tolstoy, “duygu aktarımını başaran her sanat eseri başarılıdır“ der. Fehmi Bildik hocamız da duygularını çok güzel aktarmıştır.
Ya sizce?
Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun çok sevdiğim ve içimde hiç susmayan geveze kuşumun her bahar gelince bana sürekli mırıldandığı bir şiiri vardır. Bu sergi de baharın müjdecisi oldu duygularımın; ben de bu dizelerle yazımı bitirmek istiyorum…
BAHAR VE BİZ
Yılda bir kere çıldırır ağaçlar sevincinden
Rabbim ne güzel çıldırır.
Yılda bir kere uzatır avuçlarını yaprak;
Sevincinden titreyerek.
Yılda bir kere kendini verir toprak
Yılda bir kere yarılır bahçeler hazdan
Rabbim ne güzel yarılır.
Biz de bir kere sevinebilseydik.
Çiçek açmış ağaçlar gibi çıldırasıya.
Kimbilir belki bir gün sulh olunca
Biz de deliler gibi seviniriz
Ağaçları ve baharı taklit ederiz
Renkli bez parçalarıyla donatırız şehri
Renkli ampuller asarız pencerelerden
Kimbilir belki bir gün sulh olunca
Biz de çatır çatır çatlarız binbir yerimizden
Ağaçlar gibi.
Salime KAMAN
Ressam/ Sanat Eleştirmeni
Bir yanıt yazın