SANATLA DOLU BİR HAYAT
BİR RESSAM-BİR ŞAİR
GANİME KARABUCAK
8 Mart 2018 Dünya Kadınlar Günü.
Adana Ressamlar Derneği üyeleri ile Ziyapaşa Kebab Salonu’nda birlikteyiz. Anlamlar büyük. Kadınlar günü, Ganime Karabucak’ın şiirlerinin okunmasıyla bir başka anlam kazanıyor salonda.
Adanus şiir grubunun değerli üyelerinden, Sevinç Kökenler, Halit Gökmen, Nazan Balcı ve Onur Özsolak’ın kendine özgü renkleriyle düzgün ve temiz seslendirmeleri ayrı ayrı bir tatla doldu gönlümüze. Teşekkürler, Adana Ressamlar Derneği, Adanus şiir grubu ve Ganime Karabucak.
Sözcüklerle resim yapan bir şair, renkleriyle şiir yazan bir ressam, sanatçımız.
Renk Alan uygulamaları içsellikle doldurulmuştur. İşte bu en zengin tarafıdır Ganime Karabucak’ın. En genel yüzey üzerinde değişik şekillerdeki renk kütleleri aralarında boşluk bırakarak ya da yapışarak bir araya gelmeler, sanat düşünce üretimi ve buna uygun anlatım biçimi oluşturmuştur.
Tabiat ve toplum, insanı, buyruk ve yasakları ile ne kadar ezerse ezsin, düşünen bir varlık olarak biz insanları, kendi koyduğu prensiplere uygun bir özgürlük özlemini asla bıraktıramaz. Sanatçımız da bu özgürlük duyguları ile hem kalemini hem fırçalarını kendi prensipleri etrafında özgürce kullanmıştır.
Sanatçımız ve yarattığı sanatı, günümüzde edindiği hak ve özgürlükleri kuşkusuz büyük bir çalışma sonunda edinmiştir. Bazen sanatın konusuna, bazen konuda savunulan duygu ve düşüncelere, bazen diline, bazen de biçimin özelliklerine özgürce sahip çıkmıştır. Çünkü o özgür ruh yaşadığı toprakların dili olmuştur.
Eserlerinin, hemen hemen hepsinin temelinde sanatçının özgürce kendini ortaya koyma çabasının yattığını görüyorum ve gurur duyuyorum.
Yüreğimin çoşkusunu,
Yansıttım resimlerime.
Rengarenk çiçekleri,
Açtırdım tuvallerime.
Ganime Karabucak, yarattığı eserlerinde, çağın baş döndürücü değişimi karşısında direnmemiş, aksine kendi özgürlük anlayışı içinde, resim ve şiirlerinde dış dünyadan içselliğe doğru kayan bir eğilimi işlemiştir hece hece. Şiirlerinde, resimlerinde artık görünürde olan değil, sanatçının görmek istediği ön plandadır.
Göz yaşlarım,
Şebnem olurdu taç yapraklarında,
Kaynak olurdu,
susayan kelebeklere
Gombrich’in ifade ettiği gibi, nesneleri, göründükleri gibi tasvir etmekten vazgeçtikleri zaman, sanatçıların önünde büyük imkânların açıldığını, bunun biçimler için olduğu kadar, renkler içinde geçerli olur.
Ganime Karabucak da her zaman önünde büyük ufuklar açmıştır ve metafizik düşüncelerini çok rahat biçimde dile getirebilmiştir.
Bugün gelinen nokta da sanat, sürekli yenilik isteyen, devingen bir olgu halindedir. Yenilik, özgür bir sanat ortamında, sanatçı ve sanatı oluşturan temel unsurlardır.
İyi bir örnek oldunuz bizlere sevgili büyüğümüz, Ganime Karabucak.
İnsanlık bilinçlerindeki özgürlüğü hissettirmek için, hiç çekinmeden ilkeli, sanatçının dilediği şekilde biçimlendirilmelidir. Tıpkı sanatçımız gibi, bazen kaleminin ucuna geldikçe, bazende fırçasının uçuna…
Ganime Karabucak, anlamın gizli örgütlerini yerleştirmiş şiirlerine. Yalınlıkla dili yoğrulduğunu belli etmeyen bir doğallıkta dizeleri. Her kelime, yumuşak anlam bükülmeleri ile giriyor içimize.
Dayanamam,
Bir çağlayan suya,
Birde kanat çırpan kuşa,
Varmak istedikleri hedef
Nereye?
Tolstoy, ‘İnsanın bir zamanlar yaşamış olduğu duyguyu, kendinde canlandırdıktan sonra, aynı duyguyu başkalarının da hissedebilmesi için, hareket, ses, çizgi, renk veya kelimelerle ifade etme ihtiyacından ortaya çıkmıştır’ der, sanat için.
Ganime Karabucak da kendi duygularını kendi kelimeleriyle bizlere hissettirmeyi çok güzel başarmıştır. Şiirlerinde ki gibi, yalınlıkla ve içtenlikle.
Şaha kalktı yürek,
Gönül dörtnala.
Ne kadarsa hız alsan,
Yetişemiyor zamana.
Görünenin görünen gibi olmadığı anlayışın, sorgulanmasıyla dış dünyanın bire bir sunumunu önemsiz kılar. Görme biçimi sorgulanır. Biçimsel kısıtlamalardan çıkan sanatsal özgürlüğün sonucu, sanatçının kullandığı dil formları da özel kodlara dönüşür.
Sanatçımız Ganime Karabucak’ın eserlerinde kullandığı dil formları kendi özel kodları ile görsel ve yazınsal olarak yansımaktadır. Bağırmadan sesini duyuran, yumuşacık formlarla..
Zümrüt gözlü ilkbahar,
Tacını başına taktın.
Güzelliğin doruğunda,
Süzülürken dön bir bak,
Ardında ne bıraktın.
Salime Kaman
Sanat Eleştirmeni- Ressam
Kaynak:
Ganime Karabucak şiir kitapları
Sevgi Tohumu
Işığa Doğru
Bir yanıt yazın