Hava ağarıyor. Çınar ve selvi ağaçlarının arasından penceremden süzülen ışık hüzmesi ile odam gibi düşüncelerim de aydınlanıyor. Bildiğim bilmediğim algılarım, duyumlarım ve düşünümlerim zihnimi hareketlendiriyor. Yataktayım, zihnim ışık hüzmesinde yürüyor yine.
Bugün, 10 Şubat 2020
Geçen günlerdeki, uyuşmayı/uyuşmamayı düşünüyorum. Zihnim tüm algılarını, güçlerini ve canlılıklarını farklı farklı düşünmeye başlıyor.
Yaşananlar şekillendiriyor hayatı. Bazen bir toz bulutu içinde koşullarla değişime uğruyoruz. Ömrümün katmanları artıyor.
Umutlarım yeniden yeşeriyor. Güçlü hissediyorum kendimi.
Bugün benim doğum günüm. Diğer günlerden farklı hissediyorum?
Odamın kapısı açılıyor kızım, yüzünde kocaman bir gülümseme, kucağında iki aylık bebeği ile yatağımın başında ayakta, ‘Doğum günün kutlu olsun anneciğim’ diyor ve kucağındaki bebeği bana doğru uzatarak dilinden dökülen ‘doğum günü hediyen’ sözcükleri önce kulaklarımı, sonra bedenimi, sımsıcak dolduruyor. Yatağımda oturuyorum büyük bir nefes alıyorum, yavaşça kalkıyorum heyecanlıyım hediyesini bir an önce almak isteyen bir çocuk gibi yatağın kenarına ilişiyorum. Çiçek bahçesi yüreğim. İçim içme sığmıyor, bir büyüsü var anın.
Kucağımda torunum Nora.
Saf ve tertemiz.
His dünyam hareketleniyor. Şu anda şimdiye kadar yaşadığım bütün yaşlardayım.
Bir çocuğum, ergenim ve yetişkinim. Sabırla büyüttüm onları. Yaşamımın direksiyonunu hep elimde tuttum. Düşündüm, istedim ve yaptım, seyretmedim hiç. Hayatım kendi ellerimde renklendi ve güçlendi. Gökyüzüm hemen başımın üstünde.
Kucağımda torunum Nora.
Tertemiz bir dünya yaratmaya yetecek kadar masum.
Yaşantımıza bir ivme kazandıracak kadar güçlü bir bebek.
Hoş geldin Nora.
Anneannen
Arkansas/2020
Bir yanıt yazın